13 Aralık 2020 Pazar

ALDATMAK ( KALEMİMDEN)

 " Kafamı boşaltmaya çalıştıkça, düşünceler daha çok doluyor!

Neden sevdiğim herkes, ruhumu incitmek için yarışıyor? Neden? Sana güvenmek, evliğimize değer vermek aptallık mı! Aptalım sanırım!... "

" Sen, aptal değilsin! Aptal olan benim! " dedi, mahsun bir ses tonuyla.

Artık gözyaşlarına engel olamıyordu.
Hangi kelime telaffuz edilebilirdi ki, ruhunda kopan fırtınayı. Gerçeklerden kaçamazdı. Yüzleşmek zorundaydı. İlk duyduğunda inanmak istemedi. Tebessüm etti, hatta! Ama hakikatti. İtiraf etmişti, çünkü.

" Neden beni aldattın? Kendimi bağımlı duyduğum koşulları iyileştirmek için, elimden gelen her türlü çabayı sarf ettim. Ne geldiyse, en iyisini yapmaya çalıştım.
Daha hayatımın baharındayken evlendim seninle, oysa ki istediğim değildi bu! Ama bu koşula rağmen, evliliğimiz boyunca sana hep saygı duydum. Saygım, sana karşı hissettiğim sevgimden kaynaklanmış olsa da! "


" Yeni, bir heyecan tatmak istemiştim. Ama bir anlık duygu için evliliğimizden, senden vazgeçmek istemiyorum! "

Güven; o kadar ucuz muydu ki fırlatılıp atıldığı yerden kaldırıp, tekrar eski yerine konsun! İçinde bir şeyler kırılıp, kopmuştu işte!

" Kırılan parçaları birleştirebiliriz. " dedi, pervasızca.

Öfkeyle,
" Kırılan parçalar yüzünden kalbi kanayan benim, sen değilsin!...
Bunu düşünmediğimi mi sanıyorsun? Benim içim kan ağlıyor, sen ise kalkmış kırılan parçaları birleştirebiliriz, diyorsun! Seni şu anda asla affetmiyorum. Belki, bir gün... Umarım yeni bir heves uğruna, bu kaybettiklerin bir gün değer! Elveda!..."

Hâlbuki, daha o an anlamıştı. Ne kaybettiğinin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KIRIM